12 Mayıs 2010’da Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında Türkiye’nin güney kıyısındaki Mersin ilinde VVER-1200 reaktörlü dört güç ünitesine sahip, toplam 4800 MW kurulu güç kapasiteli Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşa edilmesini öngören işbirliği anlaşması imzalanmıştı.

 Bu bağlamda; 13 Aralık 2010’da, anlaşmanın koşulları uyarınca Rus tarafı, Türkiye Cumhuriyeti’nde “ AKKUYU NÜKLEER A.Ş ” proje şirketini kurmuştu. ROSATOM devlet kuruluşunun projedeki payı %99.2 olarak açıklanırken, projenin toplam maliyetinin ise 20 milyar ABD doları seviyesinde olduğu belirtilmişti.

Akkuyu NGS inşaat sahasının altyapısını geliştirmeye dönük tüm inşaat çalışmaları ve faaliyetler, Türkiye Cumhuriyeti’nin mevzuatına ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEA) nükleer güç santralinin tüm inşaat ve işletme süresi içinde geçerli tavsiyelerine uygun olarak yürütülüyor.

Proje şirketi “ AKKUYU NÜKLEER A.Ş “ Türk tarafıyla yakın işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ), Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ), Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK), Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve diğer kurumlarla proje çözümleri ve lisanslama konularında düzenli olarak görüşmeler, iş toplantıları ve koordinasyon çalışmalar yapılıyor.

Dünyada “Yap, İşlet, Sahip Ol” modeliyle inşa edilen ilk NGS projesi olan Akkuyu NGS’NİN temeli 2018 yılında atılmıştı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali birinci ünitesinin cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023’te devreye alınması hedefleniyor. Temeli atılan ikinci ünitenin ise birinci ünite devreye girer girmez takip eden bir yıl içinde devreye alınması planlanıyor.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne ziyarette bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu Nükleer A.Ş Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Anastasia Zoteeva ile inşaat çalışmalarını inceledi. Türkiye'de yapılan nükleer güç santralinin şu anda dünyadaki en güçlü, güvenlik tarafı en kuvvetli nükleer güç santrallerinden, projelerinden bir tanesi olduğunu belirten Dönmez; Yaklaşık 300 tonluk son derece kritik bir malzeme olan “Ekstra Güvenlik Kabini” olarak adlandırılan kabinin zarfını büyük bir vinç yardımıyla yerleştirme işlemini başlattıklarını söyledi.

Türkiye için çok önemli bir proje, her şey yolunda giderse birinci ünitenin 2023’de devreye girmesi bekleniyor. Projenin gerçekleştirilmesi için gerekli ekipman ve ileri teknoloji ürünlerinin büyük bölümü Rus işletmeler tarafından tedarik edilmekte ancak proje, Türk şirketlerin ve farklı ülkelerden şirketlerin inşaat ve montaj işlerine azami ölçüde katılımını da öngörüyor. Bu doğrultuda Türk uzmanlar, NGS’nin yaşam döngüsünün tüm aşamalarında santralin işletmesinde yer alacak.

Projenin dikkat çeken bir tarafı da hükümetler arası anlaşma uyarınca Türk öğrencilerin, Rusya’daki yükseköğretim kurumlarında nükleer uzman yetiştirme programlarına katılıyor olmaları. Türk öğrenciler, Rusya Ulusal Nükleer Araştırma Üniversitesi (MEPhI) ve St. Petersburg Politeknik Üniversitesi’nde (SPbPÜ) öğrenim görüyor. Genç Türk uzmanlar, öğrenimlerini tamamlayıp ROSATOM teknik eğitim merkezlerinde eğitimden geçtikten sonra Akkuyu NGS’nin işletme personeli arasına katılacaklar.

Akkuyu NGS için proje bilgilendirme merkezi kuruldu.

Tüm dileyenlerin Akkuyu projesinin ilerleyişi, nükleer enerji ve Rus nükleer teknolojileri hakkında bilgi edinebilmesi için 2012 yılında Mersin’de Akkuyu NGS bilgilendirme merkezi açılmış.

Bu bağlamda; Bilgilendirme Merkezi’nin ana çalışma prensibi, santralin inşa edildiği bölgenin sakinleriyle açık diyalog kurulması. Bilgilendirme Merkezi, yerel halk ve medya kuruluşlarının yanı sıra mevcut ve potansiyel proje tedarikçileri için aktif bilgilendirme çalışması yürütüyor ve eğitim programları, film gösterimleri, geziler, konferanslar, seminerler, açık kapı günleri düzenliyor.

 Bilgilendirme Merkezi’nin ziyaretçilerine, nükleer sanayinin tarihi ve gelişimi, nükleer fizik ve enerji bilimindeki başarılar hakkında bilgiler veriliyor. Ziyaretçiler; nükleer güç santrallerinin çalışma prensibi, güvenliğin sağlanması için alınan önlemler, nükleer güç santrallerinin inşa edildikleri ve işletildikleri bölgelerin gelişimine katkısı hakkında ilgilerini çeken tüm sorulara yanıt alabiliyorlar.

Bilgilendirme Merkezi’ni 7 yıl boyunca 85 binden fazla yetişkin ve çocuk ziyaret etmiş, ve bu merkezde düzenlenen etkinliklere yaklaşık 100 bin kişi katılmış. Bilgilendirme Merkezi bu süreçte sadece Türkiye vatandaşlarını değil, İngiltere, Çekya, Fas ve Mısır vatandaşlarını da ağırlamış.

Akkuyu NGS projesinde kullanılacak, Türk menşeli ürünler TSE tarafından belgelendirilecek…

Ak kuyu Nükleer Güç Santralinde sahada yaklaşık 6 bin 700 kişi çalışıyor. Sahada çalışanların hemen hemen yüzde 90'ı Türk vatandaşı, Türk mühendisi. Bazı uzmanlık gerektiren, kritik işleri yapan Rusya'dan ve dünyanın farklı ülkelerinden uzmanlar da burada bulunuyor.

Dört ünitenin de inşaatına başladığında burada sahada 15-16 bin civarında insanın çalışması bekleniyor. İşletme döneminde ise yaklaşık 3 bin kişiyle işletileceği söyleniyor. Burada sadece mühendisler çalışmayacak. Ara eleman dediğimiz teknisyenler ve teknikerler de çalışacak.

O elemanların yetiştirilmesi, meslek liselerinde eğitimlerini alması için uzunca bir süredir yürütülen bir çalışma ve hazırlık vardı. Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol yapıldı. Bu bağlamda; Özellikle Mersin'de ve Gülnar ilçesi dahil olmak üzere meslek liselerinde nükleer eğitimi ilave edecek bir müfredat değişikliğine gidilecek.

Dünyada birçok önemli projede yer alan Türk iş insanları Ak Kuyu NGS projesinde de aktif rol üstleniyorlar. Bu bağlamda; İlk defa burada, bir nükleer güç santralinde Türkiye'deki bir yerli firmanın projeye dahil olması önem arz ediyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının “Lokalizasyon” denilen yerli malının kullanımı konusunda da proje firmasıyla bir mutabakatı söz konusu.

Bu çalışma ve anlaşma, kullanılacak malzemelerin mümkün mertebe Türkiye'den temin edilmesine dair. Burada standartların belirlenmesi, o standartlara göre ürünlerin sertifikasyonu da son derece önemli. Bu noktada Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya ile bir anlaşma yaptı. Türkiye'de üretilen malzemelerin TSE laboratuvarlarında test edilmesi ve belgelendirilmesi konusunda bir mutabakata varıldı. Bu bağlamda;  Milli standartların geliştirilmesi konusunda da TSE’de süratle bir çalışma yürütülüyor.