Maalesef çok garip bir toplum olduk. Her geçen gün, bu kadar da olmaz denilen bir haberle karşılaşıyoruz... 
Geçmişte bir hastane çalışanı, yoğun bakımdaki hastanın fotoğrafını sosyal medyada paylaşmıştı...
Bu kez bir doktor başka bir skandala imza attı.
Üroloji uzmanı Dr. Okan A.,  anestezi ile uyuttuğu kadın hastasının cinsel organının fotoğrafını çekip sosyal medyada yayınladı.
Hasta mahrumiyeti var. Doktorun hasta mahrumiyetine saygı göstermesi, hastanın sırlarını, özel bilgilerini saklaması yasa gereği de zorunlu...
Can derdindeki kadın hastanın, anestezi ile uyutulduğu sırada cinsel organının fotoğrafını çekmek nasıl bir saçmalıktır.
Üstelik bu fotoğrafı fütursuzca sosyal medyada paylaşmak hangi vicdana sığar...
Doktorun yorum yapan bir kullanıcıya verdiği cevap ise tam bir garabet; "Benim böyle kullanacağım çok fotoğrafım var. Şu anda kime ait olduğunu bilmiyoruz. Belki hastalarımdan biri görüp "aaa bu ben bile diyebilir." Bunun izni olacağını sanmıyorum. Yeterli maskeleme yaptığımı düşünüyorum. Hatırlamıyorum, belki bu hastaya sen anestezi bile vermiş olabilirsin. Açıkçası kimden izin alacağımı bilmiyorum bile. Sadece o elin bana ait olduğunu çok iyi biliyorum."
Sözün bittiği yerdeyiz... Bu rezilliğe, bu ahlâksızlığa ne dense azdır...
İnsanlar hata yapabilir. Her meslekte bu tür insanların çıkması da normaldir...
Normal olmayan bu insanların bu kadar rahat hareket edebilmesi, bütün bu garabete rağmen hiçbir şey olmamış gibi mesleğine devam etmesidir...
Hastayı mal gibi gören, değer vermeyen, hastayı tedavi etmek yerine sosyal medyada neyi paylaşacağının hesabını yapan kişilerin hâlâ bu işi yapıyor olmasıdır...
Gerçekten işini hakkıyla yapan, emeğinin karşılığını veren doktorları tenzih ederim.
Bu kafa yapısındaki insanların doktor olarak beyaz önlük giymesi, varını yoğunu ortaya koyan doktorlar için de haksızlıktır...
Hastaneye gittiğimizde veya anestezi ile uyutulduğumuzda, cinsel organımız veya mahrem bilgilerimiz hangi sosyal hesapta yayınlanacak korkusu ile mi yaşayacağız?
Meslek örgütleri ile Sağlık Bakanlığı gerekeni yapmak için ne bekliyor?
Daha kaç hastanın cinsel organının sosyal medyada yayınlanması gerekiyor?

****

Kurtardığınız o çocuk benim

Yataktaki adam, başucunda bekleyen genç doktora:
- Allah senden razı olsun evlâdım, dedi. Benim için yurtdışından zahmet edip buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım.
Ameliyat edilen kişi, büyük bir hastanenin başhekimiydi. Tedavisi ancak yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, doktor arkadaşları onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamış ve kurtarma umudunun azlığına rağmen ameliyatı üstlenmeye karar vermişlerdi. Ameliyatın zor ve yeni bir ihtisas sahası olmasından dolayı biraz tereddütleri de var idi.
Fakat o konuda sayılı bir uzman olan bu genç doktor nereden haber almışsa almış ve Hızır gibi yetişip onu kurtarmıştı. Yaşlı doktor, kendisine yapılan bu iyiliğe nasıl mukabele edeceğini bilemiyor ve hemen yanında oturan genç adamın ellerini sıkarcasına tutuyordu. Hayata yeniden dönmenin sevinciyle hiç durmadan konuşurken;
 - Ameliyat için beni bayılttığınızda, her nedense gençlik yıllarıma döndüm, diye devam etti. Henüz toy bir asistanken, anne karnındaki bir bebeğin sakat olduğunu anlamış ve onu bu şekilde yaşatmaktansa öldürmeyi düşünürken, kalp atışlarını duyup kıyamamıştım.
"Plânlama" bahanesiyle sapasağlam yavruları bile katleden canavarlara rağmen o yavrunun yaşamasını istediğim için, Allah seni imdadıma göndermiş olmalı.
Genç doktor, ancak bir babanın evlâdına karşı gösterebileceği sıcaklıkla kavranan ellerini kurtarıp biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı "takma" olan bacaklarını gösterirken;
-Allah, hiçbir iyiliği unutmaz efendim, diye gülümsedi.
"Kurtardığınız o çocuk bendim."
(Cüneyd Suavi)

***

TEBESSÜM

Kulak

Temel inşaat ustasıdır. Bir gün çalışırken, iskeleden düşen bir tahta nasıl olduysa Temel'in kulağının kopmasına sebep olur. İnşaattaki diğer işçiler apar topar Temel'i, kopan kulağı ile hastaneye götürürler. Doktorlar baygın halde hastaneye gelen Temel'e ilk müdahaleyi yapıp, kopan kulağı da yerine dikerler.
Temel kendine gelince ilk iş kulağını kontrol eder. Sargıya alınmış kulağını kontrol ettikten sonra:
- Doktor bey, bu benim kulağım değil.
Doktor:
- Nasıl olur beyefendi arkadaşlarınız bu kulağı getirdiler.
Temel:
- Ama benim kulağımın arkasında kalem vardı!

****

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanlar, önce para kazanmak için sağlıklarını; sonra da sağlıklarını korumak için paralarını harcarlar. -Goethe