Hey onbeşli onbeşli, Tokat yolları taşlı, Onbeşliler gidiyor, Kızların gözü yaşlı...

Çanakkale Savaşını, hatta Kurtuluş Savaşını en veciz şekilde anlatan milli ağıt...

Eskiden kızlarımız, askere giden kardeşlerinin, ağabeylerinin, babalarının peşinde gözyaşı dökerdi...

Şimdi ise maalesef onbeşli kızlarımız, gelin olarak gözyaşı döküyor...

Nasıl ki, ağıt olan türkümüzle göbek atıyoruz...

Onbeş yaşındaki körpecik kızlarımızı da koca evine yolluyoruz...

Lafa gelince mangalda kül bırakmıyoruz... Ama onbeş yaşındaki kızlarımız gelin yapıldığı düğünde onbeşli türküsü ile göbek atıp eğleniyoruz... 

Bu utanç, sadece o kızları alanların veya o kızları koca evine gönderen ana babaların değil, hepimizindir...

İstanbul'un göbeğinde, sadece Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesine beş ayda 15 yaşından küçük 115 halime çocuk getirildi ise... Varın olayın korkunç boyutunu siz düşünün...

Hiç merak ettiniz mi, İstanbul'un veya Türkiye'nin diğer hastanelerine kaç hamile çocuk getirildi?

Hastaneye bile götürülmeden kaç hamile çocuk doğum yapmak zorunda kaldı?

Daha da önemlisi kaç çocuk gelin yapıldı?

Hiçbirimiz merak etmedik, çünkü hepimizin gözü önünde oldu.

Olay ayyuka çıkınca, hepimiz kızıyor gibi yaptık...

Onbeş yaşındaki çocuklar, hepimizin gözü önünde para karşılığı gelin yapılırken sessiz kaldık...

Hatta düğünlerine gittik... Onbeş yaşındaki kızlar gözyaşlarıyla ağlarken göbek atıp eğlendik...

Dün sessiz kaldık. Yarın için sessiz kalmayalım...

Kendi çocuklarımız için varımızı yoğumuzu ortaya koyuyoruz... Üzerinde tir tir titriyoruz...

Öğretmenlerimiz, polisimiz, muhtarımız, hastane çalışanımız, doktorumuz, imamımız, kısacası herkes hassas davranır ve olanlara göz yummazsa...

Onbeşlik kızlarımız okulunda olur... Hayatı kararmaz...

Biz susarsak, onlar zorla evlendirilir, hamile kalıp çocuk doğurur... Sonra ağıt yakmak para etmez...

****
Çocuk gelinler anlatıyor

- 15 yaşında evlendim. Korkunç bir şey... Tanımı yok. Büyük bir ailenin içine giriyorsun, nasıl davranacağını bilmiyorsun. Kız istendiği zaman derler ki, "Yaşı küçük olsun eğitelim." Mesela ben erkeklerin önünde ayağa kalkıldığını bilmiyordum. Bilmediğim için ilk tokadımı yedim. 16 yaşımda oğlumu kucağıma aldım. 23 yaşındayım, eşim vefat etti. (T.-Diyarbakır)

- 17 yaşında evlendim. Eşim askerdi. Dışarı gitmek zorundaydık. Kars'tan sonra İstanbul... 18 yaşında anne oldum. Genç kızlara bakar özenirdim. Bir gün eşim geldi, yemekten sonra televizyon izlemeye başladık. Sokakta mahallenin genç kızları toplanmış, oyun oynuyorlar. Balkondan izliyorum. Eşim oyun oynayanlara nasıl baktığımı görmüş, "Oynamak ister misin?" diye sordu. O kızıma baktı, ben oyun oynamaya gittim. Eşim her zaman çok destek oldu. Herkes benim kadar şanslı değil. (N.-Amasya)

- 10 yaşında Gaziantep'e gelin gittim. Fırına giderken çocuklar beni kovalarlardı. "Küçük gelin" diye bağırırlardı. Elimle çamaşır yıkardım. Kaynanam beni döverdi. Kaynım ben ekmek yaparken karnıma bıçak soktu. Sonra kapıyı üstüme kilitleyip çıktı. Kayınbabam ata bindirip hastaneye götürdü. Bana sorular sordular. "Nasıl oldu?" dediler. "Kış kabağı keserken oldu" dedim. Mahkemeye gönderdiler. Savcı ve hakim bana sordular, istekli mi evlendin yoksa zorla mı evlendin? İki kolumu mühürlediler. Diyarbakır heyetine gittik, yaşımı büyütmek için, yoksa kocam hapse girecekti. Sonra eve döndük. Daha yaram iyileşmeden işe başladım. (Z.E.- Mersin)

- Babam beni 12 yaşında gelin etti. Kocam 20 yaşındaydı. Hiç görmemiştim onu. Beni götürdüler, "Bu kocan" dediler. Tanımam etmem. 20 sene onun yanında kaldım. Vay olmaz olaydı, acı çok. (D. Nevşehir)

- Biz karar veremiyoruz, bizim dilimiz yok. Babamız ne derse o olacak. Babam, sabah kalktı, hadi gidiyoruz. Nereye gidiyoruz? Kocana. Affedersin cinsel ilişkiyi bile bilmiyordum. (A.-Van)

- 13 yaşında, herkes okula giderken ben de 30 yaşında bir adamla evlendirildim. Gittiğim kişiyi babam gibi gördüm. Hiçbir gün onun yanına yaklaşamıyordum. Gece olduğu zaman çok korkuyordum. Odasına bile giremiyordum. Her zaman baba gözüyle baktım ona. Hâlâ da o psikolojimi üstümden atamıyorum. (A.-Van)

- 14 yaşındayken babam, kendi kardeşinin çocuğuyla beni nişanladı. Ameliyata giriyordu. "Ölür kalırsam kız size emanet" demiş. Onlar da geldiler, istediler. Ama ben okumak istiyordum. Üniversite sınavlarına girdim, sınavı kazandığımı evlendiğim gün öğrendim. 17 yaşındaydım. (Ş.- Kırıkkale)

- Hayatımda değiştirmek istediğim tek bir şey var, o da babam. (Lise öğrencisi-Diyarbakır) 

***

TEBESSÜM

Gizli ajan

Temel gizli ajan olmuş. Saksılara konulan mikrofonların paslandığını fark edince hemen bir not bırakmış:

"Çiçekleri sulamayın, mikrofonlar paslanıyor"

****

GÜNÜN SÖZÜ

Acı da evrensel olmalı, bir çocuğun eline diken batsa, bütün dünya yanmalı.

Farid Farjad