12 Eylül 1980 askeri darbesi üzerinden 40 yıl geçti.

12 Eylül öncesi ülkemizdeki kaos ve terörü yaşayanlar, bilenler bugün azınlıkta kaldı.

Bugün, bilen de bilmeyen de 12 Eylül üzerinden konuşuyor, ahkâm kesiyor.

Çok biliyoruz diye 12 Eylül’ü anlatanlar, 12 Eylül öncesinde yaşananlar, 12 Eylül’de ve sonrasında yaşananları düşündükçe geçmişten hiç ders alınmadığı anlaşılıyor.

12 Eylül öncesinde henüz ilkokuldaydım ama çok iyi hatırlıyorum, asker ne zaman yönetime el koyacak diye beklenti içinde olanlar vardı.

12 Eylül oldu, Kenan Evren televizyonda konuşurken bile neredeyse ayağa kalkıp dinleyecek kadar saygı gösterenler oluyordu.

Hatta Kenan Evren’in ilkokul öğrencisi seviyesinde bile olmayan resimlerini bir araba para vererek almak için sıraya giriyorlardı.

Ne zaman ki Kenan Evren dirayetli general olma vasfını kaybetti, bu kez aldıkları resimleri yakmak için yarıştılar, Kenan Evren’i ben daha çok eleştiririm, hakaret ederim, hatta söverim diye öne çıktılar.

12 Eylül darbesinden 30 yıl sonra yine bir 12 Eylül’de Türkiye’yi çıkmaza sürükleyecek Anayasa değişikliği için referandum yapıldı. Okyanus ötesindeki terörist başı, “İmkânım olsa mezardakileri bile çıkartır oy kullandırırdım” dediğinde bazıları gözyaşları ile alkışladılar ve koşa koşa oy verdiler.

Sonrasında da 15 Temmuz’u yaşadık…

Bugün 15 Temmuz’a veryansın edenlerin, darbeyi önledik diye kendilerine pay çıkaranların bir kısmı, Allah göstermesin eğer 15 Temmuz’da hain darbe gerçekleşmiş olsa aynı övgüleri darbecilere yapacaktı.

Özü şudur ki, biz demokrasiyi, hakkı, hukuku ve adaleti değil, güçlü olmayı, güçlünün yanında yer almayı seviyoruz.

Türü ne olursa olsun darbelerde hak, hukuk, adalet rafa kalkar. Yarından emin olamazsınız, gece kapınızı çalıp, alıp götürürlerse başınıza ne geleceğini bilemezsiniz.

Kanunlar ve hukuk kuralları değil, güçlünün ağzından çıkacak söz emirdir ve geçerlidir.

Bu sebeple aklı başındaki her insan, hak, hukuk, adalet istediğinden, yarından emin olmak için darbelere karşıdır, karşı olmalıdır da…

Ancak darbelere karşı çıkmak kuru sözle olmaz…

Darbelere karşı çıkmak, haksızlığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa da karşı çıkmaktır. Hak yememek, başkasının hakkını da yedirmemektir. Güçlünün değil, haklının yanında yer almaktır. Sadece kendine değil, başkasına haksızlık yapıldığında da tepki koymaktır.

Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, hak yemeye, başkasının malını gasp edenlere karşı sessiz kalırsanız, hatta destek verirseniz…

Liyakatsiz kişilerin işbaşına getirilmesine, adam kayırmaya göz yumarsanız…

Kuru sözle darbeye karşı olduğunu söylemek neye yarar…

Zaten darbeciler gönlünce eğleniyor demektir…

*****

Hıyar turşusu kurmak

12 Eylül döneminde Ali Baransel sadece TRT’nin değil, tüm basın yayından sorumlu olarak atanır. Bir gün gazetelerden birinde bir fıkra yayınlanır.

Kenan Evren bu fıkrayı görünce çılgına döner. Fıkra şöyledir:

Güney Amerika’da bir uzmana sormuşlar; darbe yapmak mı daha kolaydır, yoksa hıyar turşusu yapmak mı?

Uzman, soruyu cevaplamış; darbe yapmak daha kolaydır. Çünkü hıyar turşusu yapmak için aynı boy taze hıyarları seçeceksin, onları uygun kıvamda tuz, limon, sirkeli suyun içinde uygun süre bekleteceksin, daha birçok şey yapacaksın, oldukça uzun iş. Ama darbe yapmak için üç hıyarı yan yana getirmek yeterlidir.

Kenan Evren bu fıkrayı okuyunca derhal Ali Baransel’i çağırır, başlar kızmaya; “Bu ne rezalet, böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin, neden kontrol etmiyorsun?”

Ali Baransel ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve “Sayın Paşam, boşuna üzülüyorsunuz, bakın burada üç hıyar diyor, beş hıyar demiyor ki…”

Bunun üzerine Kenan Evren gazeteyi alıp fıkraya tekrar bakınca hak verir; “Evet ya, doğru diyorsun, bir an fark edememişim…”

*****       

TEBESSÜM

Sevmem

Bir kral, diğerine emrinde ne kadar çok insan çalıştığını anlatmaya çalışıyordu:

- Sadece pipomla uğraşan bir adamım var.

Öteki de:

- O da bir şey mi? Benim dört tane var; birincisi getirmek, ikincisi doldurmak, üçüncüsü de yakmak için.

- Ya dördüncüsü?

- O da içmek için... Çünkü pipo içmesini sevmem.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Demokrasi, hak ettiğimizden daha iyi yönetilmeyeceğimizi garanti eden sistemdir.

George Bernard Shaw